Bilindiği üzere engelli yurttaşlar, engellilik halinin %90 ve üzeri olması halinde herhangi bir motorlu taşıtlar vergisi yahut özel tüketim vergisi ödemeden sıfır araç sahibi olabilmektedirler.
4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun “Diğer istisnalar” başlıklı 7. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde ise, bu Kanuna ekli (II) sayılı listede yer alan kayıt ve tescile tabi mallardan 87.03 (motor silindir hacmi 1.600 cm³’ü aşanlar hariç), 87.04 (motor silindir hacmi 2.800 cm³'ü aşanlar hariç) ve 87.11 GTIP numaralarında yer alanların, engel derecesi % 90 veya daha fazla olan malûl ve engelliler tarafından beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere ilk iktisabının vergiden müstesna olduğu hükme bağlanmıştır.
197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunun "İstisnalar" başlıklı 4. maddesinin (c) bendinde 5035 sayılı Kanunun 22. maddesinin 6462 sayılı Kanunun 1. maddesiyle değişen "Engellilik oranı %90 ve daha fazla olan malül ve engellilerin adına kayıtlı taşıtlar ile diğer malül ve engellilerin, bu durumlarına uygun hale getirilmiş özel tertibatlı taşıtlar" ibaresiyle %90 ve üzeri malül ve engelli olanların motorlu taşıtlar vergisine tabi tutulmayacağı düzenlenmiştir.
Yukarıdaki düzenlemelere dayanarak %90 ve üzeri engelli olan yurttaşlar sıfır otomobil almakta ve ihtiyaçları doğrultusunda bu otomobilleri kullanmaktadırlar.
Ancak son zamanlarda engelli yurttaşların %90’nın altında olduğu tespit edilen ikinci ve sonraki tarihli bir raporuna dayanarak onlara verilen bu vergi istisnaları İdare tarafından geri alınmaktadır. Bunun sonucundaysa engelli yurttaşlara onlardan vaktiyle tahsil edilememiş tüm Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ve Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) borçları, bunlara ilişkin vergi ziyaı cezaları ve KDV’leri istenilmektedir.
Oysa bu cezalar, başta 30.03.2015 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik başta olmak üzere birçok kanun ve yönetmeliğe aykırıdır. Dolayısıyla, iş bu cezaların vergi ceza ihbarnamesinin mükellefe tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde Vergi Mahkemesinde dava açılması neticesinde iptal ettirilmesi olasıdır. Unutulmamalıdır ki, davanın açılmasıyla beraber salınan vergi cezalarının ayrıca bir talebe gerek kalmaksızın yürütmesi mahkemece durdurulur. Bu süreçte usulen dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise dava açma izninin alınması sürecidir. Bu kapsamda, engelli yurttaşların velisi yahut vasisi konumundaki kişilerin veya avukatının vergi mahkemesindeki davayı açmak için vesayet ya da velayet makamından yazılı izin alması ve bunu vergi davası dosyasına sunması gerekmektedir. Aksi halde, davadan istenilen netice alınamayacak ve hak kaybı doğacaktır.
Son derece teknik ve hukuki bilgi gerektiren bu süreci yürütmesi için muhakkak bir avukat yardımı alınması ve yargılamada temsilin avukat ile gerçekleştirilmesi son derece önemlidir. Yoksa engelli yurttaşlar, haksız bir şekilde salınan vergi cezalarını yanlış veya eksik hukuki yönlendirmelerden ötürü ödemek zorunda kalabilmektedirler.
Aşağıda avukatlık ofisimizce engelli bir yurttaşın lehine olarak mahkemeden alınan ve dolayısıyla vergi cezalarından kurtulmasını sağlayan bir kararı kamuoyu farkındalığının oluşması ve ortak faydaya hizmet etmesi amacıyla paylaşıyoruz.
Bu konuda profesyonel bir destek için bir avukata erişebilir ve avukatlık hizmeti alabilirsiniz.
Opmerkingen